top of page

Find Yourself Again 2




ree


Find Yourself Again - Bölüm 2: Hatırlamak ve Tekrar Başlamak

Find Yourself Again’in ikinci yazısına hoş geldiniz!İlk yazıdan bugüne hayatımda birçok şey değişti ve bu değişimleri sizlerle paylaşmak istedim.

İlk olarak, hayallerime tekrar odaklanmaya başladım. Stres seviyemi azalttım, kendim için bir şeyler yapmanın, içinde bulunduğum yolculuğun tadını çıkarmanın ne kadar değerli olduğunu hatırladım.

O ilk yazımda şöyle bir cümle kurmuşum:

“Zaman zaman çok tükendim. Hikâyeye nereden başladığımı, kim olduğumu, kim olmak istediğimi unuttum.”

İşte tam da bu yüzden, hikâyemin başladığı yere, bana beni hatırlatacak o ilk durağa geri döndüm: Cihangir.Orada tekrar nefes alabildiğimi, yaşadığımı hissettim.İdeallerimi hatırladım.

O yazıyı yazdığım dönemde hayatımın en büyük çıkmazlarından birindeydim.Kendimi en yukarı taşıyan kişiyi kaybetmenin yarattığı derin bir boşluktaydım.Hikâyem artık bana ait değilmiş gibi hissediyordum.Gelişimim sanki sadece onun sayesinde olmuştu...Ama sonra dedim ki:

Bu hikâye benim.Ve ben, bu hikâyeye yeniden sahip çıkmaya karar verdim.

Belki bedenime iyi davranmayı başaramadım ama ruhuma iyi gelmeyi başardım.Neleri sevdiğimi, bana neyin iyi geldiğini tekrar keşfettim.Yıllardır hayalini kurduğum psikoloji bölümünü okumaktan vazgeçtiğim bir dönemdeydim.Ama sonra içimdeki o küçük kıza kulak verdim.“Belki çok değiştim ama o hâlâ bunu hak ediyor,” dedim.Hayat bazen bizi beklenmedik yerlere sürüklese de, içimizde bir yer hep doğru olanı hisseder.Ve eğer bir seçim hakkımız varsa, o küçük çocuğa iyilik yapmalı ve içimizdeki sesi dinlemeliyiz.

Peki ben ne yaptım?

Girişimcilik tutkumdan vazgeçmeden, psikoloji yolculuğuma nasıl devam edebilirim?Uzun uzun düşündüm.Sonra kendime hatırlattım:

“Her sene staj yapmak istiyorum.”Ama neden sadece girişimcilikle ilgili stajlar düşünüyordum ki?Bir gece dedim ki:“Psikolojiyle ilgili bir şey yap. Eğer içinde hâlâ bu istek varsa, en doğrusu budur.”Ve o gece 2-3 yere başvuru yaptım.

İçime sinmeyen hiçbir yerde çalışmak istemediğim için koşulları bana en uygun yerleri seçtim.Ertesi gün telefonum çaldı: Ön elemeyi geçmiştim.2 gün sonra mülakata alındım ve 3600 kişi arasından, birinci sınıf olmama rağmen ilk 50 kişi arasına girdim.

Hikâyenin bu noktasında, sigortalı bir stajım olmuştu.Türkiye'nin en prestijli kurumlarından birinde, istediğim her şeyi deneyimleyebileceğim bir ortam beni bekliyordu.Üstelik tüm bunlar tamamen tesadüfî gibi görünüyordu.

Girişimcilik kısmı nerede mi?

Yakın zamanda biriyle tanıştım.Enerjisi, disiplini ve tutkusu bana ilham verdi.Onunla birlikte çalışmak, iş ortağım olmasını istemek, içimde yeniden o üretme, yaratma heyecanını uyandırdı.Birlikte bir proje yürütmeye karar verdik.Her aşamasında yer almak bana müthiş bir keyif veriyor çünkü ben her zaman bir şeyler inşa etmeyi, insanlara katkı sağlamayı çok sevdim.

Bu proje için kendimi geliştirmeye olan isteğim inanılmaz arttı.Eski verimimi, eski heyecanımı hissettim.Ve bu duygu, bana gerçekten çok iyi geldi.

Bu yaz için harika planlarım var.

Hepsi kendimi geliştirmeye yönelik.Ve bu süreci çok seveceğimi biliyorum çünkü artık hikâyedeki her detayı bilerek, isteyerek ve severek yazıyorum.Hani derler ya:

“Sevdiğin işi yaparsan, çalışıyormuş gibi hissetmezsin.”İşte tam da öyle hissediyorum.Çalışmıyorum. Yaşıyorum. Seviyorum. Üretiyorum.

Son söz:

Mutluyum.Umutluyum.Çünkü seviyorum.

Kalbime, ruhuma, bedenime iyi gelen bir yolda yürüyorum.Ve şimdi fark ediyorum ki:

Neyi sevdiğini bilmek ve sevdiğin şeyde iyi olabilmek, bu dünyadaki en büyük şanslardan biri.

Ne istediğimi küçük yaşta fark ettiğim,Bugün her şeyin bu kadar farkında olduğum için çok şanslıyım.Bu yolculuk hâlâ devam ediyor ama bu sefer yolun direksiyonunda ben varım.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Vedalaşamamak

Veda Ettim Sanmıştım… Daha önce bir veda yazmıştım ya… Sonra dönüp tekrar okudum onu. Ve anladım ki, ben aslında hiç vedalaşmamışım....

 
 
 

Yorumlar


bottom of page